Türkiye: CFWIJ Gazetecilerin Haber Takibinin Engellenmesini Kınıyor

Lokasyon: Türkiye, Ankara
Tarih: 20 Eylül, 2021
Available in: 🇬🇧  English

“Kobani olayları” veya bir diğer adıyla “6-8 Ekim olayları” olarak kamuoyunda bilinen ve 2014’te yaşanan protesto ve şiddet olaylarıyla ilgili açılan davanın, Ankara Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülen ikinci duruşmayı takip etmek isteyen yedi kadın gazeteci duruşma salonuna alınmadı. Gazetecilerin haber takip etme ve yapma hakkı ihlal edildi. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ), Türkiye’de gazetecilere yönelik artan baskıları endişeyle takip ediyor. Türk yetkililerden basın ve ifade özgürlüğü kriterlerini dikkate alarak gazetecilerin mesleklerini icra etmelerine izin vermelerini talep ediyoruz.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da yargılandığı, 28'i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobani Davası’nin ikinci duruşması bugün Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davayı takip etmek isteyen yedi kadın gazeteci, duruşma salonuna alınmayarak haber yapması engellendi. Gazetecilere gerekçe olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın temin ettiği basın kartı soruldu. Kurumsal kimliklerini gösteren gazeteciler turkuaz basın kartı olmadığı için duruşma salonuna alınmadı. Davaya gelen avukatların engellemelere müdahale etmesinin ardından gazeteciler salona alındı. 

Haber takibi engellenen gazeteciler arasında Evrensel Gazetesi’nden Damla Kızıltaş, Artı Gerçek’ten Seda Taşkın, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA), Mukadder Akyol, Berna Kişin, Berivan Altan ve Zemo Ağgöz, Jin News’ten Dilan Babat yer alıyor.

Zemo Ağgöz: Ortaya çıkması istenmeyen bir hakikat var

CFWIJ’ye söz konusu baskı ve engellemelere yönelik konuşan MA muhabiri Zemo Ağgöz, davayı takibe gittiğinde polis tarafından mahkeme başkanının kararı diyerek engellendiğini söyledi.  Mahkeme başkanının böyle bir kararı olmadığını bizzat kendisinden öğrendiğini belirten Ağgöz, “Hakikatin gizlendiği tüm dava ve olaylarda engelleniyoruz. Bahaneler hep aynı, ‘şunun talimatı var bunun talimatı var.’” ifadelerini kullandı. Gazeteci, “Gerçek olan şu ki ortaya çıkması istenmeyen bir hakikat var ve biz de bildik bahanelerle yine engellenmeye çalışıldık.” dedi. 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak daha önce de benzer engellenmenin aynı davanın ilk duruşmasında MA muhabiri Diren Yurtsever’e uygulandığını kaydettik. Davayı takip etmek isteyen MA muhabirleri Diren Yurtseven ve Selman Güzelyüz, polis tarafından şiddet uygulanarak, haber yapması engellenmişti. Polis, davayı takip eden basın kuruluşlarının çekim yapmasına izin vermemişti. 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Türkiye’de muhalif basına yönelik giderek artan baskıları endişeyle takip ediyoruz. Türk yetkilileri, basın kurumlarını hedef göstermek ve sansür uygulamak yerine, özgürce haber takip edebilecekleri ortamların oluşturulması için girişimde bulunmaya çağırıyoruz. 

 

The Coalition For Women In Journalism closely monitors the incidents in Turkey with great concern. Since March 8, Women's Day, police violence against women journalists increasingly continues in the country. As the coalition, we urge the Turkish state to provide a free environment for journalists. Following the news is our most fundamental democratic right to report. We demand the immediate release of our detained colleagues. Journalism is not a crime. Journalism cannot be prevented.

If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.

Previous
Previous

Turkey: Journalist Durket Süren's Trial Adjourned For The Seventh Time - CFWIJ Reiterates, Journalism Is Not A Crime

Next
Next

Turkey: CFWIJ Condemns The Deliberate Ban Against Journalists To Follow Kobani Trial