Türkiye: Sistematik polis şiddeti aynı gün farklı şehirlerde üç kadın gazeteciyi hedef aldı

Yer: Türkiye, Van&İstanbul  
Tarih: 1 Eylül, 2022
Available in: 🇬🇧 English

Dünya Barış Günü’nde de gazetecilerin ülkenin farklı lokasyonlarında polis şiddetine maruz kaldı. Önce Van’da Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Kutlu polis tarafından öldürülmekle tehdit edilirken Jinnews muhabiri Zelal Tunç da polis tarafından darp edildi. Ardından Kadıköy’de 1 Eylül Barış Günü açıklamasını takip eden gazeteci Zilan Azad işkenceye maruz bırakılarak gözaltına alındı. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak Türk yetkililerden sistematik polis şiddetinin derhal son bulmasını talep ediyoruz.

1 Eylül Dünya Barış Günü yine gazeteciler için barıştan uzak, şiddetle karşılaştıkları bir gün oldu. Van’da HDP'nin Barış Mitinginin ardından alandaki gençler yürüyerek slogan atmaya başladı. Yürüyüşü takip eden Mezopotamya Ajansı muhabiri Berivan Kutlu ve Jinnews muhabiri Zelal Tunç polis tarafından engellenmyee çalışıldı. Polisler, yürüyüş yapanların gözaltına alındıkları anları çekmeye çalışan gazeteci Zelal Tunç'un koluna vurarak kendisini ölümle tehdit etti. CFWIJ’e konuşan Berivan Kutlu tehdit eden polis TEM'de çalıştığını öne sürdüğünü belirtti ve yaşadıklarını şöyle aktardı:

“Ben yolun ortasında çekim yaparken polis koşarak yanıma geldi. Bana çekim yapmamamı yoksa beni vuracağını ve beni kimsenin bulamayacağını söyledi. Aynı polis ayrıca gazetecilere silah çekmeye kalktı. O esnada araya başka polisler ve HDP'li bir vekil girdi. Aynı alanda haber takibi yapan gazeteci Mesut Bağcı'yı da darp ettiler, kamerasını bozdular.”

Video: Jinnews muhabiri Elfazi Toral

Kadıköy’deki 1 Eylül Barış Günü’ne ilişkin yapılan açıklamada da durum farklı değildi. Kadıköy İskele Meydanında gerceklesecek eylemin yapılacağı alan polis tarafından ablukaya alındı. Alandaki tüm gazeteciler sözde "güvenlik sebebiyle" sürekli uzaklaştırıldı. Açıklamayı takip eden vatandaşlara ve gazetecilere polis saldırdı. Aralarında gazetecilerin de olduğu 70 yakın kişi gözaltına alındı. Gazeteci Zilan Azad polis tarafından fiziksel şiddete uğrayarak gözaltına alındı. Azad, maruz kaldığı işkenceyi şu sözlerle anlattı:

“Polis taraından ablukaya alınan kadınların videolarını çektim. Bir köşede bu videoları haber yapması için çalışma arkadaşıma gönderiyordum. Bir anda kafamı kaldırdım ve polis tarafından  ablukaya alındığımı fark ettim. Yalnızca 4 kişiydik. Polis ‘Alıyoruz bunları!’ diyince ben de ‘Kimi alıyorsunuz? Ben çalışıyorum şu an, gazeteciyim. Açın yolu, geçeceğim" dedim. Kimse beni dinlemedi. Polis amiri yüzüme dahi bakmadan "Ne gazetecisi? Göster o zaman basın kartını" dedi. Kurumsal bir haber merkezinde çalışmadığımı, internet yayını yapan bir haber portalında çalıştığımı,  freelance gazetecilerin de var olduğunu belirttim. Ama beni kimse dinlemedi.”

Gözaltına alındıktan sonra yaşadığı şiddeti de anlatan Azad şöyle devam etti:

“Gözaltı aracına bindirilirken 6-7 kişi tarafından farklı yönlere doğru çekildim. Kolumdan, bacağımdan, saçımdan çektiler. O ana dair net hatırladığım şey, kadın polislerin beni tutması ve arkamda duran erkek polisin ise gözümün içine bakarak kollarımı dışa doğru çevirmesiydi. Bunu yaparken kollarıma tüm tırnaklarını batırmıştı. Belimden darbeler aldığım için boynumda asılı olan fotoğraf makinem defalarca araca çarptı. Ters kelepçe yaparak gözaltına aldılar. Aracın içine girdiğimizde de bizi darp etmeye devam ettiler.”

Azad ayrıca gözaltına alındıktan sonra polis aracında provakatör olmakla suçlandığını ve rahatsız edici bakışlara maruz kaldığını, bedeni ve kıyafetleri üzerinden polisler tarafından yargılandığını anlattı. Kelepçenin kolunu sıktığını söylemesi üzerine polis amirinin kelepçeyi daha da sıkılaştırdığını söyleyen Azad, kolunun morardığını belirtti. 

“Kelepçeyi ucu kör bir bıçakla açmaya çalışırken bilerek bileklerimizi çizdiler. Aslında kelepçeyi kolayca çıkarmak için bir gereçleri olduğu halde sırf bize işkence etmek için 7-8 kere bıçakla kesmeye çalıştılar. O sırad bileklerimize de zarar verdiler. Bunu kasıtlı olarak işkence amaçlı yaptılar. Ve sürekli kelepçelerimizi çıkarıp geri taktılar. Sırf bu işkenceyi devam ettirmek için. Polisler ‘Üstümü çıkarsam hoşuna gider, değil mi?’ dedi. Lubunya arkadaşımla homofobiye maruz kaldık. Kürtçe olan ismim üzerinden dalga geçtiler. Hastaneye götürüldüğümüzde de doktorla görüştürülmedik. Acil servise götürülmedik. Üst katta doktor olduğunu iddia eden biri vardı. Parmaklarım çok fazla şiştiği için 15 kişi içinden sadece beni acil servise götürdüler sonradan. Orada gerçek bir doktor beni muayene etti. Araca geri bindirildiğimde sırf acil serviste her şeyi anlattım diye polisler yüzüme buz torbası fırlattı. Diğer 15 kişinin kelepçesi çözüldü ama yalnızca benim ve lubunya arkadaşımın kelepçesini çıkarmadılar. Kelepçemi o kadar sıktılar ki acıdan çığlık attım. Şu anda vücudumun her yerinde darp izleri ve şişlikler var.”

 

CFWIJ’e konuşan gazeteci Berivan Kutlu da bu şiddetin gazetecileri asla yıldırmayacağını belirtti. Kutlu, sözlerine şu şekilde devam etti: 

“Bunların sistematik bir saldırı ürünü olduğunu biliyoruz. Polis şiddetini kamuoyundan gizlemek amacıyla bize saldırıyorlar ama hiçbir gazeteci yazmaktan vazgeçmeyecek.”

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) olarak Türkiye’de son yıllarda gittikçe artan polis şiddetinin orantısızlaşmaya başladığını raporluyoruz. Türkiye, kadın ve LGBTQ+ gazetecilere yönelik şiddet vakalarında 2022 yılında da ilk sırada geliyor. Tüm dünyada kaydettiğimiz fiziksel şiddetin %63'ü yalızca Türkiye'de polis tarafından uygulanıyor. Ne olursa olsun cesur bir şekilde mesleğini icra eden tüm gazetecilerin yanındayız. Bu şiddet ortamıderhal bir son bulmalıdır. Gazetecilik suç değildir. 

 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu, kadın gazetecilere yönelik küresel bir destek örgütüdür. Dünyanın dört bir yanındaki birçok ülkedeki kadın gazeteciler için mentörlük projesine öncülük eden ve kadın gazeteciler için özgür basın ortamına odaklanan ilk örgüttür. Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak dünyanın her yerindeki kadınlara yönelik her türlü hak ihlalini ayrıntılı bir şekilde belgelemekteyiz. Bireyler ile kurumları biraraya getiren sistemimiz, kadın gazetecilerin sektörde özgürce çalışmasına yardımcı olmak için gereken deneyim ve danışmanlığı bir araya getirir. Amacımız, kadın gazetecilerin güvenle çalışabileceği ve gelişebileceği güçlü bir mekanizma geliştirilmesine yardımcı olmaktır.

If you have been harassed or abused in any way, and please report the incident by using the following form.

Previous
Previous

Zimbabwe: Journalist Pellagia Mpurwa Physically Assaulted During Political Rally

Next
Next

Turkey: Systematic Police Brutality Targeted Three Women Journalists In Different Cities On The Same Day